400 TL ve Üzeri Ücretsiz Kargo

Yağlı cilt nasıl kontrol altına alınır

Yağlı bir cildiniz varsa, doğru cilt bakım rutini parlak ve kırılmaları azaltmaya yardımcı olabilir. Yağlı cildi kontrol etmek için bu ipuçlarını kurul sertifikalı dermatologlardan takip edin.

Yağın azaltılmasına nasıl yardımcı olmaya yardımcı olarak, dermatologlardan aşağıdakileri takip edin ve yapma.

10 Öneri!

Yağlı cilt gözenekleri tıkamış ve akne kırılmalarına yol açabilse de, yağlı cilt de birçok faydası vardır. Yağ cildin korunmasına yardımcı olur ve yağlı cildi olan insanlar daha kalın bir cilde ve daha az kırışıklara sahip olma eğilimindedir. Anahtar, çok fazla yağa sahip olmak ve cildinizin doğal nemini korumak arasında bir denge kurmayacaktır.

Yağı cildin kontrol altına adalelerine yardımcı olmak için dermatologlar aşağıdaki ipuçlarını önermektedir:

Yüzünüzü günde iki kez ve terledikten sonra temizleyin. Yıkarken, makyajı çıkarmak için bile cildinizi ovma cazibesi için direnin. Ovma cildinizi tahriş eder, bu da daha kötü görünmesini sağlayabilir.

 “Aylıksız” ve “kopasız” olarak etiketlenmiş cilt bakım ürünlerini seçin. Bu, bu etiketlere sahip olan ürünlerin – temizleyiciler, nemlendiriciler ve makyaj dahil – gözeneklerinizi tıkamayacak veya akneye neden olmayacağı anlamına gelir. Salisilik asit, glikolik asit ve laktik asit gibi malzemeler yağlamayı azaltmaya yardımcı olabilir, ancak cildiniz için çok sert olabilir. Ürünü kullanmayı bırakın veya cildiniz tahriş olursa daha az sıklıkta kullanın.

Nazik, köpürtebilen bir yüz yıkama kullanın. Birçok insan, ciltlerini kurutmak için yağlı ciltler için güçlü bir yüz yıkaması kullanmaları gerektiğine inanır. Bununla birlikte, çok sert bir yüz yıkama kullanmak cildinizi tahriş edebilir ve artan yağ üretimini tetikleyebilir. Bunun yerine, hafif, nazik bir yüz yıkama arayın.

Yağ bazlı veya alkol bazlı temizleyiciler kullanmayın. Bunlar cildinizi tahriş edebilir.

Temizlikten sonra Acvit Yenileyici ve Nemlendirici Bakım Kremi  uygulayın. Yağlı bir cilde sahip olmasına rağmen, cildinizi sulu tutmak için nemlendirici uygulamak hala önemlidir. Zaman kazanmak ve cildinizi güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından korumak için, 30 veya daha yüksek bir SPF ile geniş spektrumlu bir güneş kremi de içeren bir nemlendirici arayın.

Açık havada güneş kremi kullanın. Güneş kremi, kırışıklıkları, yaş lekeleri ve hatta cilt kanserine yol açabilecek güneş hasarlarını önlemeye yardımcı olur. Akne kırılmalarını önlemek için, çinko oksit ve titanyum dioksit içeren güneş kremlerini arayın ve koku veya yağ içeren güneş kremleri kullanmayın. Gölge arayın ve ek koruma için geniş kenarlı bir şapka gibi güneş koruyucu kıyafetler giyin.

Yağsız, su bazlı makyaj seçin. Makyaj yapmak istiyorsanız, “mat” etiketli ürünler yağlı ciltten gelen parlakları azaltmaya yardımcı olabilir.

Makyajında uyuma. Uyumadan önce her zaman tüm makyajı çıkarın.

Gün boyunca lekeli kâğıtlar kullanın. Gazeteyi yüzünüze hafifçe bastırın ve yağı emmek için birkaç saniye bekletin. Gazeteyi yüzünüze sürmeyin, bu da petroli diğer alanların içine yayacaktır.

Gün boyunca yüzünüze dokunma. Yüzünüze dokunmak cazip gelse de, bunu yapmak kir, yağ ve bakterileri ellerinizden yüzünüze yayabilir. Sadece temizlerken, nemlendirir veya güneş kremi veya makyaj uygularken yüzünüze dokunun ve önce ellerinizin temiz olduğundan emin olun.

Göz Altı Torbaları(Şişlik) Neden Olur?

Gözaltı torbaları, herkesin ara sıra başına gelen ve yaygın şekilde dile getirilen bir şikâyet olmasına karşın bazı kişileri daha çok etkiler. Bir türlü geçmeyen bu şiş görünüm, kendinizi görünüşünüzden dolayı kötü hissetmenize neden olabilir. Genel olarak insanlar, gözaltı torbalarının kendilerini yaşlı ve bitkin gösterdiğini düşünürler ve çevreden gelen ‘yorgun görünüyorsun’ eleştirilerinin de, bu duruma yardımcı olduğu söylenemez.

Pek çok kişinin şikâyetçi olduğu gözaltı sorunları, yanlış beslenme yüzünden ya da kronik bir rahatsızlık gibi farklı farklı nedenlerden dolayı kaynaklanıyor olabilir. Örneğin gözaltlarında yaşlanmayla birlikte yağ birikmesi, gözaltındaki yağ dokusunda sıvı birikmesi ve genetik faktörler, gözaltı torbaları nedenleri arasındadır.

Yaşlanma

Yaş ilerledikçe gözaltındaki deride incelme ve sarkma olduğundan, yaşla birlikte gözaltı torbalarının ortaya çıkması normal kabul edilir. Vücudun geri kalanına göre daha ince olan gözaltı derisi oldukça hassastır. Bu hassaslığın yanı sıra, deri yaşlandıkça göz kapaklarını destekleyen kaslarda da bozulma görülür ve deri sarkmaya başlar. Sonuç olarak gözleri destekleyen yağ kesecikleri fıtıklaşır, öne itilir ve gözaltı torbalarını oluşturur.

Yetersiz Uyku

Pek çoğumuzun başına gelmiştir. Uykusuz geçen bir gecenin sabahında aynaya baktığımızda gördüğümüz ilk manzara şiş gözlerdir. Gerçekten de göz altı torbalarının nedenlerinin başında iyi bir uyku uyuyamamak gelir. Kaç saat uyuduğunuzun dışında, kesintisiz ve gerçekten dinlendiren, kaliteli bir uyku uyumak da önemlidir. Uyku bozukluğuna neden olan rahatsızlıkların veya başka şikayetlerin bir sonucu olarak, göz altı torbalarının ortaya çıkması normaldir.

Yorgunluk ve Stres

Gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğunuzda ya da internette vaktin nasıl geçtiğini anlamadan saatler boyu bilgisayar ektanına baktığınızda bundan en çok etkilenen organların başında gözler gelir. uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, televizyon seyretmek, yeterince ve iyi uyuyamamak, gözlerde yorgunluk ve göz altı torbalarının oluşmasının nedenleri arasındadır.

Stres ise göz kaslarını etkiler ve tıpkı yaşlılık sürecinde olduğu gibi, stresten etkilenen göz kasları yüzünden, yağ kesecikleri fıtıklaşabilir.

Su Kaybı

Orta düzeyde bir su kaybı bile gözaltı torbalarına yol açabilir. Su kaybını engellemenin en iyi yolu, gün içerisinde yeterince su içmektir. Kişiden kişiye değişebildiği için günlük su ihtiyacının ne kadar olduğunu söylemek zor olsa da, ortalama olarak erkeklerin günde 13 bardak, kadınların ise 9 bardak su içmesi gerektiği belirtilir.

Kalıtım

Göz altı torbalarının bir başka ana nedeni, bu durumun aileden kaynaklanıyor olmasıdır. Bazı kişilerde yirmili yaşlardan itibaren göz altında torbalar ortaya çıkmaya başlar. Göz altı torbasından şikayetçi kişilerin anne veya babasında ya da büyükanne veya dedesinde de aynı durum söz konusuysa, büyük ihtimalle kalıtsal bir özellik söz konusudur.

Alerji ve Soğuk Algınlığı

Sinüzit, alerji ya da soğuk algınlığı gibi nedenlerden dolayı göz altı torbaları kötüleşebilir. Sadece toz ya da duman alerjileri değil, yiyecek alerjisi de aynı şekilde torbaları tetikleyebilir. Alerji nedeniyle ortaya çıkan şikayetlerde, göz torbalarına kaşıntı ve kızarıklık da eşlik eder.

Gözleri Ovmak Ya Da Kaşımak

Gözaltındaki deri oldukça hassastır ve herhangi bir şekilde ovuşturduğunuzda buradaki doku hemen tepki verip şişebilir. Aynı zamanda gözaltında morluk da oluşabilir ki, bu da torbaları daha belirginleştirir. Alerji, sigara dumanı, göz kuruluğu benzeri nedenlerden dolayı ellerinizi çok sık gözlerinize götürüyor olabilirsiniz. Bu durumda, gözaltı torbalarını önlemek için, ilk olarak gözlerinizi kaşımanıza neden olan kaynağı ortadan kaldırmanız gerekir.

Regl Dönemi

Hormonal değişiklikler nedeniyle vücudun su tutmasına bağlı olarak, regl döneminde gözaltı torbalarının belirginleştiğini görebilirsiniz. Bu durum sadece birkaç gün sürer. Hamilelik döneminde de, göz altı morlukları ya da göz altı torbaları yine hormonal nedenlerden dolayı, ortaya çıkabilir.

Sigara ve Alkol

Sigara hem cildi hem de gözleri kurutur ve bununla birlikte gözlerde tahrişe neden olur. Göz kuruluğu gözlerde yanma ve batma hissine neden olan, rahatsız edici bir durumdur. Gözleriniz kuruduğu için onları sık sık ovalama ihtiyacı duyuyorsanız, gözaltı torbalarına da davetiye çıkarırsınız. Sigara içmek kadar, duman altında kalmak da aynı soruna neden olur. Alkol ise vücudu susuz bıraktığı için gözaltının torbalanmasına yol açar.

Güneş Işınları

Güneş ışınlarının ne kadar zararlı olabileceğini artık biliyoruz ve güneşin altında saatlerce yatmanın marifet sayıldığı günler çok gerilerde kaldı. Cilde verdiği diğer zararların yanı sıra, çok fazla güneş altında kalmak veya güneş gözlüğü olmadan güneş ışınlarına bakmak gözaltı torbalarına zemin hazırlayabilir.

Ağlamak

Ağlamak son derece doğal ve insani bir tepkidir ama çoğu kez ağladığımızı kimse bilmesin isteriz. Ancak kimi zaman, şiş gözler yüzünden bunu saklamak mümkün olmaz. Gözyaşlarındaki tuz, gözaltlarının şişmesine, torbalara neden olur ve bu durum saatler sürebilir. Ağladıktan sonra bir de doğru dürüst uykunuzu alamadığınız bir gece geçirirseniz, ertesi güne göz altı torbalarıyla başlayacak olmanız muhtemeldir.

Sodyum

Sodyum bakımından zengin bir beslenme vücudun su tutmasına ve ince deri altında şişkinliklere neden olur. Patates cipsi, turşu, sos, hazır gıda, fast food gibi tuzlu yiyecekleri çok fazla tüketiyorsanız, bunun gözlerinize yansıması beklenebilir.

Ödem

Vücutta ödem oluşması sadece fazla tuz tüketmeye bağlı olmayabilir. Bazı hastalıklar, iltihaplanma veya yorgunlukta vücudunuzda ödem yapabilir. Bu durumda gözaltı torbalarının belirginleşmesi normaldir.

Altta Yatan Rahatsızlıklar
Böbrek rahatsızlıkları, tiroid problemleri, enfeksiyonlar veya alerjik reaksiyonlar nedeniyle göz altında torbalar meydana gelebilir. Ancak bu rahatsızlıkların genellikle başka belirtileri de vardır ve göz altı torbalarıyla birlikte yaşanan diğer şikâyetleri de değerlendirmek gerekir.

Olgun Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Olgun Cilt Nasıl Anlaşılır?

Kadınların ciltleri menopoz öncesinde, sırasında ve sonrasında hormonal dengeler anlamında bazı değişikliklerle karşılaşır. Hayatları boyunca sivilce çıkarmamış bile olsalar kadınlar bu dönemde sivilce çıkarabilir. Yüzlerinde tüylenme problemi ve yaşlanma ile cilt inceldiğinden kahverengi lekeler ve çizgi oluşumları görülebilir. Güneş hasarları genleşmiş damarlar ve yoğun hassasiyet gibi cilt problemleri gözlemlenebilir.

Hassas Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Hassas Cilt Nasıl Anlaşılır?

Renk gözetmeksizin insanların cildi hassas olabilir. Ancak hassasiyet açık tenli ve renkli gözlü insanlarda daha yaygındır. Cilt hassasiyeti olan kişilerin ciltlerinin bariyer fonksiyonu azalmış demektir. Bu yüzden üzerine sürülen her şeye karşı savunmasızdır. Bu tür cilde sahip kişiler hassas ve soft ürünler kullanmalıdır.

Akneli Cilt ve Özellikleri Nelerdir?  Akneli Cilt Nasıl Anlaşılır?

Gözeneklerin içinde şeffaf yağ birikimleri mevcuttur. Neredeyse herkes bunları burun kenarlarında görebilir. Sıkışmış sebum havayla temas ettiğinde siyah bir renk alır. Siyah noktalar ve beyaz noktalar burun kenarları ve çene ortası gibi daha çok yağ bezinin bulunduğu alanlarda yüzeye çıkar. Bu tür sivilceleşmeler özellikle adet dönemi başlamadan önce ve menopoz döneminde ortaya çıkar. Bunun sebebi östrojen seviyesinde düşme ve androjen özelliği olan hormonlarda artıştır. Yağ, ölü cilt hücreleri ve bakteri ile karşılaştığında kırmızı enflamasyonlu sivilceler meydana gelir. Tipik akne lezyonu, kabarık kırmızı, genelde şişkin olur.

Stresli Cilt (Şehir Cildi) ve Özellikleri Nelerdir?  Stresli Cilt Nasıl Anlaşılır?

Şehirde yaşayanlar, sadece hava kirliliği ve işin neden olduğu çevresel toksinlere maruz kalmaz, aynı zamanda günlük hayatın gerekleri ile başa çıkmaya çalışırken yüksek seviyede stresle karşı karşıyadır. Güneşli bölgede yaşıyorsanız, günlük güneşe maruz kalma süreniz oldukça uzundur. Şehirde yoğun iş programları nedeni ile fastfood yada yüksek yağ oranlı yiyecekler tüketir ve çok az sebze ve meyve yersiniz. Bu tür beslenmeler cilt problemlerine yol açar.

,Siyah Nokta (Komedon) Nedir? Siyah Noktalar Nasıl Oluşur?

Siyah Noktalar İçin Kolay Tedavi

Genel olarak “siyah nokta” adıyla bilinen komedon, fazla rastlanan bir cilt problemidir.

Cilt altındaki yağ ile kir tabakasının birleşmesinden oluşan siyah noktaların, mutlaka temizlenmesi gerekir. Cilt siyah noktalardan arındırılmaz ise, sivilce kaçınılmaz olur. Yani siyah noktalar sivilceye davetiye çıkarır.

Siyah Noktalar Nasıl Oluşur?

En önemli nedeni, yağ üretimi artışıdır. Ergenlik dönemindeki hormonal değişimler ve etkiler nedeniyle, yağ bezleri büyür ve yağ üretimi artar. Yağ bezlerinin salgıladığı yağ, cilt gözeneklerinden atılması beklenir ama fazla üretilen bu yağ, gözeneklere ulaşan kanalları yoğunlaşmış yağ kütlesi nedeniyle tıkar. Tıkanmanın tam olduğu durumlarda komedona (sivilcenin ilk bulgusuna) rastlanır.

Yani siyah nokta aslında sivilcenin bir başlangıç dönemidir. Her siyah nokta sivilceye dönüşmez ama her sivilce siyah noktanın oluşum evresinden geçer.

Derialtında ve içindeki sebum nedeni ile beyaz renkte olduğunda buna“kapalı komedon” denilir.

Tıkanma tam olmazsa, ucunda doğal bir boya nedeni ile siyah renkte bir tıkaç oluşur. İşte bu da “açık komedon” dur.

Deride bulunan floro bakterileri, yağdan tıkalı olan bu kanal içinde enfeksiyona yol açabilirler. Böylelikle, kırmızı, iri, iltihaplı sivilceler oluşur. Böyle sivilceler iz bırakabilir, iyileştirilmeleri daha zordur. Ağızdan antibiyotik ve başka sivilce ilaçları gerekebilir. Siyah noktaların sivilceye dönüşmeden uygun şekilde tedavisi yapılması gerekir.

Siyah Noktaların Kolay ve Pratik Çözümü var mıdır? Siyah Nokta Tedavisi nasıl yapılır?

Bazı kozmetik ürünler, adet kanamalarından 2 gün-bir hafta öncesi, terleme, ayrıca bazı kişilerde güneş ışığına sık maruz kalma siyah noktaları çok fazla artırır.

Siyah nokta tedavisi aslında basit uygulamalar ile çözüme ulaşabilir. Amaç, tıkanmış olan yağ kanallarını temizleyip açmaktan ibarettir.

* Siyah noktaların kesinlikle tırnakla sıkılmaması gerekir.

* Siyah noktalar, buhar banyosu ile çok kolaylıkla tedavi edilebilir.

Bunun için, bir kaba biraz su koyup kaynatın. Kaynamış olan bu suyun üzerine, başınızı bir bir havlu ile kapatıp, yüzünüzü su buğusuna tutmanız bile yeterli olacaktır.

Buhar cildinizin gözeneklerini genişletecek, temizlik için uygun ortam yaratacaktır.

Buhar banyonun ardından, siyah noktalar, el değmeden kulak temizleyicisi ile temizlenir.

Ayrıca, buhar banyosu yapıldıktan sonra, eczanelerden temin edeceğiniz daha önce hiç kullanılmamış enjektörün iğnesini çıkarın. İğnesiz enjektörü siyah noktaları tam ortalayacak şekilde, cildinize hafif baskılar yapın. Bu aşamada, siyah noktaların, kolayca enjektör içine çıktığını göreceksiniz. Sonra bol su ile yüzünüzü yıkayın ve uygun kremleriniz varsa kullanın.

Sivilce Neden Olur?

Daha çok ergenlik döneminde ortaya çıkan bazı faktörler nedeniyle cildimizde sivilce oluşabilir. Sivilce nedenlerini üç ana başlık altında toplamak istersek, bu nedenler şöyle sıralanabilir:

•      Cilt yağının fazla üretimi

•      Ölü deri hücrelerinin dökülmesi

•      Bakteri birikimi

Cildinizdeki gözenekler yağ veya ölü deri hücreleri nedeniyle tıkandığında sivilce oluşur. Cilt gözeneklerinde bulunan yağ bezleri sebum adlı, cilde kayganlığını veren ve onu koruyan bir yağ üretirler. Çoğu zaman yağ bezleri normal bir oranda sebum üretiyor olsa da, ergenlikte vücudun gelişimine bağlı olarak, hormonlar daha fazla cilt yağı üretilmesine neden olur. Yağ bezleri normalden daha aktif olmaya başlar.

Ciltte yağ üretiminin fazlalaşması ve ölü deri hücrelerinin de gözenekleri tıkamasıyla birlikte, bakteriler gözeneklerde hapsolur, burada çoğalır ve sonuç olarak kızarıklık ve şişkinlikler, yani sivilceler oluşur. Gözeneğin ne şekilde tıkandığına bağlı olarak siyah uçlu, beyaz uçlu veya kist şeklinde gibi farklı sivilce türleri görülür.

•      Sivilcenin belli başlı nedenlerini sıraladık, şimdi de var olan sivilceleri daha da kötüleştiren nedenleri sıralayalım:

Hormonlar: Akne oluşumunda hormonların payı büyüktür ama özellikle de ergenlik durumunda hormonlarla ilgili yapabileceğiniz fazla bir şey de yoktur. Hormonlardaki artış sebum üretimini de arttırır.

Diğer Yaygın Sivilce veya Akne Nedenleri

•      Yağ içeren nemlendiriciler, aşırı yağlı kozmetik ürünler

•      Güneş kremleri

•      Ağda

•      Makyaj malzemeleri (özellikle pudra vb kapatıcılar)

•      Adet öncesi (2 ila 7 gün öncesi)

•      Doğum kontrol hapları

•      Hamilelik

•      Vitamin eksikliği

•      Telefon, kask, gözlük, şapka, maske benzeri yüze baskı yapan obje, giysi vb.

•      Ailede akne sorunu olması

•      Sivilceleri cildi tahriş ederek, yanlış şekilde sıkmak

•      Güneş ışığı – güneşin sivilceleri kuruttuğu söylenir ama işin aslı başkadır; eğer aşırıya kaçılırsa zararlı güneş ışınları ve yüksek sıcaklık, sivilceleri daha da kötüleştirebilir.

•      Mevsim değişikliği

•      Yüksek nem oranı ve terleme

•      Stres, doğrudan bir sivilce nedeni değildir ama diğer nedenlerle bir araya gediğinde sivilceleri arttırabilir.

Makyajlı ve Makyajsız Ciltte Nelere Dikkat Etmeliyiz?

İnsanoğlu doğumuyla başlayan süreçte yaşamlar alanlarını belirler ve ona göre arzu ettiği hayatı yaşar veya yaşamak için mücadele verir.

Doğumla başlayan hayat mücadelesinde

Makyajsız Cilt:

Sabahleyin evden temiz bir ciltle çıkarız. Günlük hayatımızın akışı içerisindeki serbest radikaller (gaz, toz vs atıklar) cildimizin gözeneklerini kapamaktadır. Akşam eve geldiğimizde bu gözenekleri açmamız durumunda cildimiz kendini bulmakta zorlanmaktadır. Hele de uyku moduna geçtiğimizde bu gözenekler kapalı olduğu zaman cilt kendini yenileyememekte ve kusmalar yapmaktadır. İşte bu kusmalar akne, kırışıklık, siyah nokta vs. cilt bozukluklarını doğurmaktadır. Normal şarlarda vücut gece 10.00 -03.00 arasında kendini yenilemektedir. Cilt nefes almaması durumunda yenilememektedir.

Ondan dolayı cildimize önem göstermekte itina ile davranmaktan başka çaremiz yoktur.

Makyajlı Cilt:

Madolayonu ters çevirip makyaj yapılan cildi ele alacak olursak, Makyajlı cilt üzerine yapışan serbest radikallerle beraber cildi tamamen nefes almaz bir hale getirmektedir. Akşam belli bir saatten sonra makyaj atık yerine geçmektedir. Biz makyajımızı yüzümüzden çıkarırken çok dikkat etmemiz gerekir. Islak mendille silmek yanlıştır. Makyaj çamur olur. Gözenekleri tamamen tıkar. Sütler vs. tamamen makyajı çıkarmaz. Burada en iyi uygulanacak yöntem Acvit Cilt ve Makyaj temizleme jelidir. Yıkandığında ana cildinize sizleri kavuşturmaktadır.

Şayet makyajımızı temizlemeden uyursak veya yanlış teknikler uygularsak cildimizi uçurumun eşiğine itmiş oluruz. Çok kolay yaşlanmasını sağlarız.

Ondan dolayı ciltteki makyajımızı temizlemeye çok özen göstereceğiz. Makyaj yapmayabilirsek o cilt için daha sağlıklı olduğunun altını çizmek gerek.

Bunları yaptığımız sürece cildimiz çok bakımlı ve sağlıklı olacaktır.

Şayet cildimizde siyah noktalar oluşmuşsa işte o zaman da siyah nokta gidericiler, sivilce maskesi kullanmamız gerekmektedir.

Polifenol Teknolojisi Nedir?

Farklı şampuan markalarının içeriğini uzmanlarla birlikte inceleyen İngiliz Daily Mail Gazetesi, en pahalı şampuanla en ucuzunun aynı altı maddeyi içerdiğini ve ortalamada % 80’inin su olduğunu ortaya koydu.

Türkiye’nin ilk orijinal ilaç çalışmalarını da yürüten ODTÜ kimya mühendisi Osman Çelebi ve ekibi bu eksiklikten yola çıkarak 11 yıldır üzerinde çalıştığı, tüm bitkilerde buluna polifenol enzimini ve soğuk pres yağlarını kullanarak dünyanın ilk su katkısız şampuanını oluşturmayı başardı.

Piyasada bulunan şampuanların genel formülünün  %70-80 oranında su içerdiği, kimyasal katkılarının  %15-20 olduğu ve bitki özütlerinin %1-3-5 – gibi oranlarda olması nedeniyle ürünlerin gerektiği kadar etkin olmadığı, çoğunlukla su ve kimyasal maddeler içerdiği biliniyor. Su katkısız üretilen,  etkinliği Almanya laboratuvarlarında Derma Test ile kanıtlanmış BİORO şampuanın ise  içeriğinde %40-50 soğuk pres (kimyasal katkısız) bitkisel yağ, %47,5 oranında  Kakao Polifenolleri bulunmaktadır. Bu sayede diğer şampuanlarda defalarca kullanımdan sonra elde edilebilecek vitamin, mineral ve organik maddeler su katkısız şampuan ile ilk kullanımdan itibaren etkisini göstermektedir.

Sentetik ve silikon içeren şampuanlar saç derisini kaplayarak nefes almasını engeller. Buna bağlı olarak saç dökülmesi, saç derisinde pullanma, kepeklenme, sivilcelenme, kaşınma gibi birçok cilt sorunu oluşmaktadır. Hemen hemen tüm saç sorunları saçın kendisinden değil saç derisinden kaynaklanmaktadır. Kakao şampuanı ya da çikolata şampuanı olarak da geçen ve içeriğinde polifenol bulunan şampuanlar anti mikrobiyal, anti bakteriyel özelliklerinin yanında nemlendirici olması sebebiyle market şampuanlarına göre kullanıcılarına çok daha fazlasını vaat ediyor.

Acvit’in Ürünlerinin Mucidi Doğal Polifenol Bilimi Nedir?

Yıllarda toprağın altında kalmış yaprak ve bitki atıklarının fosilleşmesi sonucu bu atıkların titizle ve itina ile toplanarak modern laboratuarlarda üretilen teknolojinsin adıdır. Tamamen doğaldır.

16 ve 17 yüzyıllarda, Avrupalı doktor ve şifacılar, çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmede turba (çürümüş bitkilerden elde edilen kömür) ekstrelerini kullandılar.

Zengin Avrupalılar, polifenol çamur banyolarının çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen Avusturya’daki ünlü Neydharting Polifenollerini düzenli olarak ziyaret ediyorlardı.

Napolyon ve diğer ünlü Avrupalılar, kas ağrısı, eklem ve diğer sorunların tedavisi için bu polifenollere uğradılar.

Polifenoller, çimen ve ağaç ayrışması sonucu neredeyse sadece organik maddeden oluşur.

Ekseriyetle, Polifenollerin genel olarak ender veya önemli jeolojik yatak haline gelebilmesinin sebebi 30 – 60 yaşında olmalarıdır.

Avrupalı Bilim Adamları

Alman bilim adamları önemli maddeleri turbadan ilk izole edenlerdi. Bu sıvıyı tamamen karakterize etmek bugün bile çok zordu ancak büyük bir kısmı son zamanlarda keşfedilmiştir. En iyi tespit edilebildiği kadarıyla, humik asitler, çoklu altı-karbon aromatik halkaları ve birçok karboksilik asit fonksiyonel parçaları olan yüksek molekül ağırlıklı polimerlerdir. Bu maddeler, en az 300 yıl boyunca Avrupa’da yoğun ilgi konusu oldu. Onların tedavi değerini anlamaya yönelik olarak son 30 yılda çok büyük bir çaba sarf edilmiştir. Avrupa’da bu seviyede bir araştırmaya rağmen, Kuzey Amerika’da bu maddeler hakkında çok az şey bilinmektedir.

Polifenol Çalışmaları

Çalışmalar göstermektedir ki Polifenoller, serbest radikal gelişiminden koruma sağlayarak hücre zarlarının oksidasyonunu engelleyebilme yeteneği sayesinde cildi korurlar. Polifenollerin epidermiye nüfuz edişi kanıtlanmıştır. Polifenollerin iltihaplanmaya karşı etkilerinin Asetilsalisilik asit’in iki katı fazla olduğuna dair iltihabı azaltma yeteneği kayıt altına alınmıştır. Bundan başka, humik maddelerin toksik madde ve kirlilikleri bir dışa çeken büzücü eylemi vardır. Humik maddeler ayrıca, kan dolaşımını düzelten ve cilt metabolizması ve hücre yenileme sürecini6 aktive eden vazodilasyonu da etkiler.

Ayrıca, çalışmalar polifenollerin egzama ve dermatit tedavisinde de fayda sağladığını göstermektedirler.

Polifonellerin Cilde Faydaları

Basitçe özetlemek gerekirse, polifenol molekülü cilde nüfuz edip kolayca emilerek yeni cilt hücrelerini yenilemek üzere sürekli besleyen etkin bir taşıyıcı kurye gibi görev yapmakta ve hücresel düzeyde şu faydaları sağlamaktadır:

Cildi Zararlı Serbest Radikallerden Korumak

– ANTIOKSIDANLAR – Yaşlılık belirtileri ve kızarıklık ve şişliklerin azaltılması

– ANTI-ENFLAMATUAR – Apaçık bir ten ve cilt hücrelerinin yenilenmesi

– BESLEYİCİ KURYE SİSTEMİ – Gençlik parlaklığının korunması ve hasarlı/yıpranmış cildin onarımı

– BİYOELVERİŞLİ BESLEYİCİ – Yuvarlak, yumuşak ve pürüzsüz cilt ve toksin ve kirlerin dışa atılması için

– ASTRENJAN – Aknesiz bir cilt için derin temizlenen gözenekler

Referanslar:

1. Schewe, Ch et al. Biomed. Biochim Acta 50(1991) 299-305

2. Wohlrab, W, et al. Pharazie, 39 (1984) 562-564

3. Klocking, R et al. Arzneimittelforschung, 18 (1968) 941-942

4. Dorfer, E., Munich University

5. Goecke, C., Frauenklinik, Luisenhospital, Aachen.

6. Klocking, R et al. Friedrich Schiller University Jena, Germany, 2005.

Doğallık Neden Daha İyi?

Sentetik ,“doğal veya hakiki olmayan; yapay veya yapmacık” ve “suni veya yapay yapılmış”; bir başka deyişle başka bir şey üretmek için birbiriyle reaksiyon halinde olan kimyasallar ile bir laboratuarda oluşturulmuş olarak tanımlanır. Sentetik hormonları mideye indiriyor, sentetik yiyecekler yiyor ve diş macunu, şampuanlar, nemlendiriciler, temizleyiciler gibi vücut bakım ürünlerinde sentetik içerikler kullanıyoruz. Uzun vadeli etkileri bilinmiyor, çünkü her biri zamanla farklı reaksiyon gösteriyor. Örneğin- pişirmek için sentetik vanilya ekstresi veya saf vanilya satın alabilirsiniz.

Doğal içerikler doğadan gelir.

Dikkatli seçilmişse, nazikçe işlenmişse, doğal içerikler cildiniz için gereken gerekli besini sağlarlar ve bünyeniz için sentetik içeriklerden çok daha iyidir.

Kuzey Amerika’ya Avrupalıların yüzyıllardır bildikleri: Polifonellerin tedavi edici özelliklerini getiriyoruz; Bizler polifenollere erişmiş ve pazara ulaştıracak teknoloji geliştirmiş birkaç firmadan birisiyiz. Formüllerimiz o kadar çok faydalı içeriği kapsamaktadır.

Ürettiğimiz her ürün cilt bakımı piyasasında eşsizdir. Polifenoller kullanılarak üretilen Siyah Cilt Maskemiz, siyah Şampuanımız, Losyonlarımız, kremlerimiz ve şampuanlarımız en saf doğal içeriklerden yapılmıştır. Bazı ürünlerimiz o kadar Doğal ki tabiri caizse yiyebilmekteyiz.

Bizim ürünlerimiz diğerlerinden nasıl oluyor da farklıdır?

Losyonlarımız, kremlerimiz ve şampuanlarımız en saf doğal içeriklerden yapılmıştır.

Kremler zengin ve cildinize iyi gelmesi için antioksidanlarla ambalajlıdır.

Sadece bir karşılaştırma, ortalama düzeyde bir cilt nemlendiricisi 20-21 içeriğe sahiptir ve sadece 2 aktif içerik olup kalanı dolgudur.

Biz şifalı faydaları bilinen en saf bitkileri kullanıyoruz.

Şimdi sıra Acvit Güzellik Maskesi- zengin, siyah maske, doğal sağlık şokunda

Şampuan, losyon ve cilt kremlerimizin üretimini arttırmada çok başarılı olduk. Maske, eşsiz özelliklerinden dolayı en iddialı girişimimiz oldu ve bu ürünün en büyük özelliği (iddiası) uzun raf ömrüdür.

Raf ömrünün ve ürünün kendisinin verim ve bütünlüğünü sağlamak istedik. Bunun için fark edersiniz ki açıldıktan sonra içeriğini istikrarlı koruyabilsin diye Maske az bir miktar koruyucu ihtiva etmektedir.

Sağlıklı cilt için en iyi savunma beslenme ve korumadır. Ürünlerimizdeki doğal içerikler ve eşsiz polifenol ekstresi ihtiyacınız olan korumayı size sağlar.

Acvit’te biz, ürünlerin bütünlüğünü korurken malzemelerimizin en az bir şekilde işleme girmesi için elimizden geleni yapmaktayız. Saflık bizim için çok önemlidir. Ve bıraktığımız ayak izlerinin farkında olarak seçimlerimizi bilinçli yapıyoruz. Acvit’te gelişmelerden ve ürünlerin kadınlara, erkeklere ve çocuklara faydalı olmasından ötürü heyecan duyduk.

Müşterilerden aldığımız olumlu geri dönüşlerden cesaret alarak gelecekte ürünlerimizi daha fazlasıyla paylaşmayı ümit ediyoruz.

Back to Top
Ürün sepete eklendi